01 Temmuz 2012 tarihinde Borçlar Kanunu’nda yapılan değişiklik ile kira sözleşmeleri yeniden düzenlenmiştir; kiraya veren ya da kiracı tarafından sona erdirilmesi kanunda bildirim veya dava yoluyla şeklinde ikiye ayrılmıştır.
Yeni düzenlemeye göre bildirim yoluyla yapılan fesihlerin geçerli olması için yazılı olması şartı getirilmiştir. Bildirim yoluyla kira sözleşmesinin sona erdirilmesinde kiracıya, süre bitimi belli olan sözleşmelerde 15 gün evvel kiraya verene haber vermek kaydıyla kira kontratını feshetme hakkı tanınmıştır. Kiracı süre bitimine 15 gün kala haber vermek koşuluyla taşınmazı tahliye edebilir. Kiracı fesih hakkını kullanmaz ise aynı şartlarda kontrat uzamaya devam eder.
Kiralayan, 10 yılını doldurmuş kiracısının herhangi bir sebep göstermeksizin tahliyesini isteyebilir. Ancak kontrat süre bitimine 3 ay kala bunu kiracıya yazılı bir şekilde bildirmek zorundadır. 10 yılın sonunda bu hakkını kullanmayan mülk sahibi 10 yılın sonunda birer yıl uzamaya devam eden kira sözleşmesini yine 3 ay öncesinden haber vermek koşuluyla tahliye isteme hakkına sahiptir.
Borçlar Kanunu’nda yapılan düzenleme ile aile konutuna koruma getirilmiştir. Yeni düzenleme ile aile konutu olarak kullanılan taşınmazın kira kontratına imza atan kiracı, eşinin açık rızası olmadıkça sözleşmeyi fesh edemez.
Yine yeni düzenleme ile, kiracı olmayan eş kiraya verene taşınmazı aile konutu olarak kullanacaklarına dair bildirimde bulunmuşsa kira sözleşmesinin tarafı olduğundan yapılacak kira sözleşmesinin feshinde kiracı ve eşine ayrı ayrı bildirmek gerekir.
Yeni kira sözleşmesi hükümlerine göre; kiraya verenin kendisi, altsoyu, üstsoyu, eşi ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için işyeri veya konut ihitiyacı durumunda taşınmazın tahliyesini isteme hakkı bulunmaktadır. Kiraya veren dava yoluyla konut veya işyeri ihtiyacını ispatlamakla yükümlüdür. Bu şekilde tahliyesi sağlanan gayrimenkul 3 yıl geçmeden bir başkasına kiralanamaz.
Kiralanan taşınmazın bakımı, onarımı veya benzer inşaa durumları söz konusu olursa kiraya veren dava yoluyla kiracıdan taşınmazın tahliyesini isteyebilir. Böyle bir durumda taşınmaz 3 yıl geçmeden eski kiracıdan başka birine kiraya verilemez.
İçinde kiracısı olan bir konut veya işyerini satın alan taşınmazın yeni sahibi kendisi, altsoyu, üstsoyu ve bakmakla yükümlü olduğu kişinin satın aldığı taşınmaza ihtiyacı olması durumunda; satın aldığı tarihten itibaren 30 gün içinde kiracıya bu durumu yazılı olarak bildirmesi ile 6 ay sonra açılacak dava ile kira sözleşmesini feshederek kiracının tahliyesini isteyebilir.
İçinde kiracısı olan gayrimenkulu yeni satın alan kişi isterse kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren başlayarak bir ay içinde açacağı davayla da kiracının tahliyesini isteyebilir.
Kira sözleşmesinin sona ermesini sağlayan bir başka neden ise kiracının imzaladığı tahliye taahhütnamesidir. Kiracının imzalayıp kiraya verene teslim ettiği tahliye taahhüdü ile kiraya veren evin veya işyerinin tahliyesini isteyebilir. "Tahliye Taahhüdü"nün geçerli olması için kontrat tarihinden sonra imzalanması gerekir. Kiraya veren, taahhüt edilen zamanda taşınmazı tahliye etmeyen kiracıyı 30 gün içinde dava açarak tahliyesini isteyebilir.
Kiracı, kira sözleşme dönemi içinde 2 defa kira ödemesini yapmadığı için kiraya veren tarafından ihtar edilirse, bu haklı ihtar sebebi ile kiraya veren kira sözleşmesinin tahliyesini isteyebilir. Bu durumda kontrat süresinin bitiminden itibaren 30 gün içinde dava açılarak tahliyesi istenebilir.
Kiracı ya da eşinin aynı belediye sınırları içinde bir başka konutu var ise ve bu durumu kiraya verene bildirmemiş ise, kiraya veren taşınmazın tahliyesini isteyebilir. Bir ay içinde açılacak dava ile kira sözleşmesi feshedilebilecektir.
Kiracı, kira sözleşmesinde farklı bir uygulama yazılmadıkça kiralanan yeri bir başkasına devir edemez veya bir başkasının kullanımına bırakamaz. Böyle bir durumda kiraya veren ihtara gerek kalmaksızın sulh hukuk mahkemelerinde dava açarak taşınmazın tahliyesini isteyebilir.
Kaynak: emlakpencerem.com