Esas No:2013/2179
Karar No:2013/7564
Dava kiralanana yapılan faydalı ve zorunlu işler bedelinin kiralanandan tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalıya ait işyerinin davacı tarafından 22.10.2007 tarihli sözleşme kiraladığını, kiralanan taşınmaza yönelik bir takım zaruri ve faydalı masraflar yapıldığını, bu kapsamda kiralananda zemin döşemeleri, elektrik ve güvenlik tesisat, alüminyum korkuluklar, bahçe düzenlemesi gibi bir takım imalatlar yapıldığını, kira sözleşmesinin 15.10.2010 tarihinde karşılıklı olarak feshedilerek anahtarının davalıya teslim edildiğini, davalıdan talep edilmesine rağmen117.521 TL-tutarındaki zorunlu ve faydalı masraf bedellerini ödemediğini belirterek şimdilik 15.000 TL.sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili ise; sözleşmenin 9. madde hükmüne göre davacının her hangi bir talep hakkı bulunmadığının belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.01.2008 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı sözleşmenin 15.10.2010 tarihinde karşılıklı feshedildiği iddiası ile kiralanana yaptığı zorunlu ve faydalı masraf bedellerinin davalıdan tahsilini istemiştir. Davacı davalının bu yolla sebepsiz zenginleştiğini iddia etmiştir. Davalı ise, dava tarihi itibariyle kiralananın tahliye edilmediğini, sözleşmenin 9. maddesi hükmü uyarınca faydalı masraf bedelinin istenemeyeceğini savunmuştur.
Kural olarak, kiracının akdi ilişkinin devamı sırasında kiralanana yönelik değer arttırıcı masraf ve harcamaları sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davalı kiralayandan isteyebilmesi için konuya ilişkin sözleşmede ayrıca bir düzenleme bulunmaması gerekir. Sözleşmede bir hüküm var ise tarafların ona göre hareket etmesi gerekir.
Olayımıza gelince; sözleşmenin Özel Şartlar 9. maddesinde; kiracının kendi konseptine uygun, sabit olan ve olmayan tesisleri masrafı kendine ait olmak üzere yapabileceği, tahliye halinde kullanılan malzemelerin kiralananda bırakılacağı ve bunun için kiraya verenden masraf ve sair bedel talep edilemeyeceği kararlaştırılmıştır. Sözleşme hükmüne göre kiracının yaptığı masraflar nedeniyle kiralayandan herhangi bir bedel talep edemeyeceği öngörülmüştür. Serbest irade ile sözleşmeye konulan bu hükümler geçerli olup, tarafları bağlar. Anılan sözleşme hükmünün olaya ve tarafların hukuki durumuna etkisi mahkemece değerlendirilmiş değildir. Bu itibarla, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda anılan sözleşme hükmü de değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir.
Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ
Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'ya 6217 Sayılı kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK'un 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 990 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 30.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.